top of page

MINDFULNESS & BİLİMSEL ÇALIŞMALAR VE NÖROBİLİM BAĞLANTISI

Merhaba Sevgili Dostlar,

Nörokad olarak, Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) üzerine yapılan bilimsel çalışmalar ve nörobilim bağlantısına değinmek istedik. Son yıllarda Mindfulness (bilinçli farkındalık) üzerine bilimsel çalışmaların sayısının hayli artmış olduğunu görüyoruz. Kökleri 2.500 yıllık kadim bilgilere dayanan Mindfulness günümüzde bilim insanlarının yakın merceği altına girmiş durumda. Katılmış olduğum bir sempozyumda, 2022 itibariyle Mindfulness hakkında 742.000 makale yazıldığı ve 77.900 makalenin iş yaşamında mindfulness üzerine olduğuna dair bir not almıştım (Psikolog Meltem Yavuz’un sunumu); bu rakamlar çok çarpıcı...

Dilerseniz, detaylara başlamadan önce Mindfulness nedir, beraberce bakalım.

Dikkatimiz kıymetlidir. Dikkatimizi nereye verirsek orada uzmanlaşırız.

Mindfulness «dikkatin farkındalığıdır» zihinsel akışta savrulmadan içinde bulunduğumuz anda olanlara karşı odaklı dikkat geliştirmemizi sağlar.

Mindfulness üzerine önemli çalışmalar yapmış olan bilim insanı Dr. Jon Kabat-Zinn şu şekilde tanımlar; “Şu anki deneyime bilinçli olarak açık, nazik ve yargısız bir şekilde dikkati yönlendirme sonucunda ortaya çıkan farkındalık halidir.” Bu tanımın dört yönü vardır;

  • Dikkat etmek-merak

  • Maksatlı-bilinçli

  • Mevcut an

  • Yargıdan arınmış̧ farkındalık

Mindfulness, dikkatin farkındalığıdır demiştik. Aslında tam bir uyanık olma halidir. Bu nedenle de otomatik pilot halinin tam karşısındadır. Bizler genelde günlerimizi otomatik pilot halinde yaşarız. Yani sabah uyandığımız andan itibaren yapılacaklar, halledilecekler veya geçmişe dair düşünceler, gelecek planları gibi dolu bir zihinle güne başlar ve farkında olmadan bir sürü eylem gerçekleştiririz.  Otomatikleşmiş eylemler zinciri içinde günümüzü tamamlayabiliriz.

Mindfulness bizleri, zihnimizin geçmiş-gelecek düşüncelerle savrulmadan ve düşünceler, durumlar içinde kaybolmadan içinde bulunduğumuz andaki deneyime (bu deneyim hoş, nahoş veya nötr olabilir) maksatlı şekilde dikkat vermemizi sağlar.  Böylelikle mevcut anın zenginliğini keşfetmememiz mümkündür. Mindfulness ilişkiseldir. Ne demek istiyoruz? Her şey ile olan ilişkimizdir aslında;

  • Zihnimiz

  • Düşüncelerimiz

  • Duygularımız

  • Davranışlarımız

  • Bedenimiz

  • Mevcut An

  • Ve diğer insanlarla olan ilişki

Mevcut andaki deneyimimiz içinde her ne varsa; “düşünceler, duygular, dürtüler, bedendeki duyumlar “gibi, onlara kapılıp gitmeden veya onları yok saymadan, bilinçli bir farkındalıkla, açıklıkla, dostça, meraklı bir tutumla karşılayabilmemize alan açar.

Odaklanma hali ile netlik ve karar verme becerilerimizin gelişmesine, esnek dayanıklılığımızın artmasına, stres, öfke, kaygı yönetimi konusunda tepkisel değil, farkındalıkla yanıtlar vermemize olanak sağlar.

Dr. Rick Hanson ve Dr. Richard Mendius farkındalığı “hem içsel hem dışsal dünyamıza ustalıkla dikkat göstermek” olarak ifade eder. Hayatımızı olduğu gibi gözlemleyebilmek, iç sesimizi dinlemeyi öğrenebilmek ve olan şeylerin bilincinde olabilme hali (Buda’nın Beyni Kitabı).

 Dr. Daniel J.Siegel ise “Akıl Gözü” olarak tanımlar. “Kendi zihinlerimizin içsel işleyişini görmemize olanak sağlayan bir tür odaklanma” halidir der. Akıl gözünün, bizi hayatlarımızı dolu dolu yaşamamızın önüne geçen zihin kalıplarından bağımsız kılacak bir potansiyeli olduğunu da ekler (Akıl Gözü Kitabı).

Ve tüm bu bilim insanları, bilinçli farkındalığın geliştirilebilir bir kas, bir yetenek, bir beceri olduğunu ifade eder.  Peki bu gelişim nasıl olur?

Gelin bir araştırma ile bu soruya yanıt arayalım;

Massachusetts General Hospital ve Harvard Üniversitesi araştırmacıları fMRI beyin görüntüleme teknolojisi ile Jon Kabat-Zinn tarafından yaratılan 8 haftalık MBSR (Mindfulness Temelli Stres Azaltma Programı) * eğitiminin beyinde öğrenme, hafıza, duygu düzenleme, benlik algısı ve bakış açısı geliştirme ile ilişkili çok sayıda farklı bölgenin yoğunlaşmasını sağladığı gösterilmiştir.

(*) MBSR: Günümüz modern dünyasına bilimsel metotla yapılandırılmış bir program olarak Jon Kabat- Zinn tarafından armağan edilmiştir.  1970’li yıllarda, Massachusetts Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi iken Üniversitenin Mindfulness Merkezinde yaptığı çalışmalar sonrasında ilk standardize mindfulness programını geliştirerek, bilinçli farkındalığı insanlara yardımcı olacak bir grup çalışması formuna taşımıştır. 

Aynı zamanda beynin algılanan tehditleri değerlendirmesinden ve tepkisinden sorumlu amigdala bölgesinin MBSR sonrası inceldiği ve incelmenin algılanan stres değerinin iyileştirilmesi ile ilişkili olduğu bulunmuştur.

Toparlamak gerekirse; Sara Lazar Ph.D., 8 hafta boyunca günde 30 ila 40 dakika arasında yapılan mindfulness meditasyonları ile beyinde yeniden düzenleme olduğunu ifade etmiştir.

  • Hafıza ve yönetimsel karar verme kısımlarında artış,

  • Öğrenmede, hafızada ve duygu kontrolünde artış,

  • Depresyona girme ihtimalinde azalma,

  • Perspektif oluşturma, empati kurabilme ve şefkat gösterebilme becerilerinde artış,

  • Beynin tehlikeyi algılayan amigdala bölümündeki gri alanda azalma görülmüştür.


Bu gelişmeler, beynimizin “Nöroplastisite” özelliği sayesinde gerçekleşmektedir.

Nöroplastisite beynin yapısal veya fizyolojik değişikliklere uğrama yeteneğidir. Beynin esnek yapısıdır ve onun sayesinde beyin sabit kalmayıp ve değişime uğramaktadır.

Mindfulness pratikleri ile dikkat ve farkındalıkla otomatik pilottan çıkarak, beynin farklı şekillerde çalışması ve değişmesi mümkün olabilmektedir.

Özellikle “odaklı dikkat pratikleri” olarak ifade ettiğimiz yani dikkatin sürekli, bilinçli ve nazik şekilde nefes, beden, duyular gibi bir nesne üzerinde tutarak yapılan düzenli mindfulness meditasyonları ile;

  • Duyumlarımızla zihnin şimdiki, mevcut ana gelmesi,

  • Alışık olmayan bir şeyi yapması,

  • Yeni bilgiler öğrenerek esnemesi,

  • Değişmesi,

  • Dikkat kapasitesinin artması mümkündür.

Odaklı dikkat mindfulness pratiği, “dikkat çekerlik ağı” (salience network) olarak adlandırılan sinir yapıları ağını devreye sokar.

Dikkat çekerlik kelimesi, “o anda mevcut, alakalı, ilişkili olana dikkati” ifade eder.

Sesler, kokular, tatlar, dokunma ve görme ile ilgilidir. Odaklı dikkat şimdi ve buraya, mevcut ana gelmemizi, dikkat kapasitemizin geliştirmemizi mümkün kılar. 

Farkındalık pratikleri ile amigdaladaki (duygusal beynin önemli bir parçası ve duman dedektörü olarak da adlandırılan, tehlikeyi algılayan bölüm) gri maddenin azaldığı, prefrontal kortex de (entelektüel, rasyonel bölüm) ise gri maddenin arttığı gözlenmiştir.

Farkındalık uygulaması, beynin farklı katmanları* arasında entegrasyonu sağlayarak, iyi oluş halini destekler. Mindfulness, deneyimsel bir öğrenmedir, bu nedenle pratiklerin düzenli olarak uygulanması önemlidir.


(*) Paul Maclean Triune Beyin Modeli

Oxford, Toronto, Wisconsin, UCLA, Carnegie Mellon gibi birçok üniversitede benzer araştırmalar yapılmış ve mindfulness pratiklerinin beyin üzerindeki etkileri vurgulanmıştır.

Yine günümüzde Oxford, (MBCT programı) Exeter, Bangor (MBSR Eğitmenlik Programı), Stanford, UCLA, Nottingham, Utah, Newcastle, Iowa gibi üniversitelerde Mindfulness yüksek lisans, yapılandırılmış eğitim programları, bilimsel araştırma merkezleri bulunmaktadır.

Viktor E. Frankl’a atfedilen ve çok değerli bulduğum bir söz var; “Uyaran ve tepki arasında bir boşluk bulunur. O boşlukta bizim tepkimizi seçme kudretimiz yer alır. Verdiğimiz tepkide ise gelişme ve özgürlüğümüz saklıdır”.

Mindfulness pratikleri ile bu boşluğu genişletmeye çalışırız. Tepki yerine farkındalıklı yanıtlar vermeye başlar, böylelikle beynimizde yeni yollar oluşmasını sağlayabilir, zorlukları karşılama şeklimizi de değiştirebiliriz.

Kökleri derin öğretilerden gelen Mindfulness-Bilinçli Farkındalığın bilimle desteklenmesi paha biçilemez.

Herkese farkındalıklı, şefkatli ve bilim dolu günler dilerim.

Sevgilerimle,



Faydalanılan Kaynaklar

Kitaplar:

Jon Kabat-Zinn- “Mindfulness’ın İyileştirici Gücü”

Rick Hanson –Richard Mendius – “Buda’nın Beyni”

Daniel J. Siegel – “Akıl Gözü”

Mark Williams, John Teasdale, Zindel Segal, Jon Kabat-Zinn, “İyi Hissetme Sanatı”

Eğitim ve Materyaller:

Breathingmind Mindfulness & Şefkat Eğitmenliği programı (IMTA Akredite Program)

Dijital Kaynaklar:



Elif Töre Sülüner

Mindfulness ve Şefkat Eğitmeni

Mindfulness Koçu



 

 
 
 

Comments


NÖROKAD

NÖROKAD, nörobilim alanında kadınların bilgisini, gücünü ve kolektif üretimini görünür kılmak için kuruldu. Bilimle dönüşen, birlikte büyüyen bir topluluğa hoş geldiniz.

Email: info@norokad.org

  • Instagram
  • LinkedIn

Bültenlerden Haberdar Olun!

bottom of page